17 Kasım 2011 Perşembe

east coast road trip - part 3


d.c. den ayrılırken başlayan yağmur yol boyunca şiddetini arttırarak devam etti ve esasında tüm turun en kısa etabı 230 mil olan yol oldukça yorucu geçti. d.c. den baltimore - washington parkway i izleyerek çıktık ve buradan manhattan a varana kadar mütemadiyen otoban parası verdik durduk. sağolsun gps bizi en pahalı yoldan götürdü, e ortalığı seller götürdüğünden biz de yol değiştirme riskine giremedik. kaldı ki wilmington civarlarında gpsle tam anlaşamayınca yanlışlıkla philedelphia ya gitmiş bulunduk, neyse bir şekilde bu i-95 in paralı olanı 295 e girip nyc ye ulaştık.


hayatımızda ilk kez su altı tünelden geçtik arabayla ( harbor tunnel - baltimore ) hem de aynı gün içinde 2 kez ( holland tunnel ). yol boyunca sürekli yağmur yağdı, arabadan her çıktığımızda ıslandık. neyse 5 gibi holland tunnel den manhattan a geçerek hedefimize ulaştık. ama esas macera bundan sonra başladı, çok akıllı olduğumuzdan önce arabayı kiralama şirketine iade edelim, sonra da oradan taksiye binip sadece 6 blok ötedeki otelimize geçeriz diye planladık. nasıl bir kafayla yaptıysak planı, deli gibi yağmur yağıyor dışarıda, hiç mi düşünmez insan 2 valizle nasıl gideceğim diye. düşünmedik işte.

kiralama şirketinin önünde, bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında dımdızlak kaldık. iş çıkış saatinde manhattan da taksi bulmanın imkanı yok. metroya binsek inip bindiğimize değmeyecek, dedik en iyisi yürüyelim çok uzak olamaz. evet uzak değildi   ama benim üzerimde sadece dandik bir kapüşonlu eşofman üstü vardı. inanılmaz bir kalabalığın içinde elimizde valizlerle sulara bata çıka otelimize doğru yol aldık. işin garibi böyle sıçan gibi eli valizli bir tek biz değildik. bizim gibi bir sürü salak vardı. otele girdiğimizde resmen donumuza kadar ıslanmıştık işin kötüsü valizin içindeki her şey de ıslanmıştı. oda zaten minnacıktı bir de biz bütün kıyafetleri yayınca kuruması için adım atılamaz hale geldi.

zaten dışarıda giyecek kıyafetimiz de kalmadığından mecburen otelin restoranına indik ve olanların hepsini yok sayıp unutmaya karar verdik. ben bir greek salad sipariş vermiştim, salata üzerinde sarmalarla gelince, taze domates, beyaz peynir ve zeytin yeyince keyfim yerine geldi artık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder