26 Aralık 2011 Pazartesi

the end...



Her guzel sey gibi bu tatilin de sonuna geldik. Uzun, macerali, guzel bir tatil oldu. Ben ayaklarim geri geri giderek dondum eve, ama sevgilim gunlerce otel koselerinde surunmekten yorulmustu. Son olarak kisa kisa notlar yazayim.



Nyc de bir gece "fashions night out" gecesiydi, butun manhattan sokaklardaydi, her yerde partiler, indirimler, mankenler bayagi bir hareket vardi. Biraz alkollu oldugumuzdan leyla leyla dolandik biz, o kafayla alisveris bile yaptim ben, yik kafayla asla o kadar para bayilip cizme alip onu da taaa oradan buraya tasimazdim. Neyse iyi oldu, guzel oldu, simdi severek giyiyorum.

Gitmeden once muhakkak farmers market gezmek istiyordum ama bir turku denk getiremedik. Ben de onun yerine cok merak ettigim "whole foods" a gittim. İnsanin hepsini alip yemek pisiresi geliyor. Sebze meyve reyonundaki canliliga bayildim.

Havaalanina donus icin shuttlelar gayet uygun, onceden rezervasyon yaptirabilirseniz limo bile tutulabilir. Havaalanindaki bekleme salonunda turk cafesi var, gecenin bir saati baklavalari gozunuze sokuyorlar. Donus ucusumuz biraz zor gecti, bayagi sallandik. Zaten gece bindik, buraya aksam uzeri indik. Valizleri birakip hemen kebapciya kostuk. Sonrasindaki jetlag beni cok yordu, uzunca bir sure hem turkiye saatine gore, hem de amerika saatine gore uyudum, yani sadece aksam uzeri 4 ile gece 12 arasi uyaniktim denebilir.

Umuyorum kisa bir sure sonra, bu sefer bati yakasi gezi hikayesini yazarim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder