30 Eylül 2011 Cuma

amalfi hotel



amalfi, italya'nın güneyinde bir koy esasında, chicago da italyan nüfusu yüksek bir şehir olduğundan italyan isimli işletmelere sıkça rastlamak mümkün. fotoğraftaki otel değil, odanın manzarası, otelin girişinin fotoğrafını çekmeyi unutmuşum 12 saatlik uçak yolculuğundan sonra otele kendimizi attığımıza razı olduk. otel downtown da, oldukça merkezi bir konumda, nehir kenarına sadece 1 blok uzaklıkta. metroya yakın ama zaten her yere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. downtown adı üstünde, yerleşim yerlerindense iş merkezlerinin yoğunlukta olduğu bir bölge, o yüzden haftasonları oldukça sakin oluyor. otel bir plazanın ilk 6 katına konuşlanmış. giriş katında resepsiyon ve ofisler var. 6. katta ise küçük bir kokteyl salonu ve fitness odası var. otelde genellikle avrupalılar kalıyordu. gökdelenlerin arasında olduğundan ve odaların hepsi alt katlarda olduğundan genel olarak karanlık bir otel diyebiliriz.




kaldığımız oda oldukça geniş ve kullanışlıydı, evet pek ışık almıyordu ama downtownda 20. katın üzerine çıkmazsanız ışık alabileceğiniz bir yer zaten yok. gökdelenler tüm ışık ve güneşi engelliyor. parkta hava çok sıcakken gökdelenlerin arasında yürürken basbayağı üşüyorsunuz. neyse, oda amenityler bakımından oldukça zengindi. banyo malzemeleri kaliteli ve boldu, ücretsiz kablolu tv yayını vardı, kahve makinası, kasa, sabahlık, ütü, çamaşırlık ve hatta şemsiye vardı. bir de hoşuma giden chicagoyla ilgili bir sürü broşür ve gezi kitabı koymuşlar odaya. biz chicago ya plansız gittiğimiz için bayağı işimize yaradı bunlar. en sevdiğim şey  bolca havlu ve yastık olmasıydı odada. kimi yerde 2 banyo havlusu bir de el havlusu bırakıyorlar çünkü, saçımızı neyle kurulucaz umurları değil. burada dediğim gibi herşey boldu. otelin restoranı yoktu, ama etraftaki servis veren birkaç restoranın menüsünü koymuşlar odaya, hoş bir ayrıntı olmuş. yalnız benim şu amerikada alışamadığım bir şey yatak yapma düzenleri oldu. yataklar çok güzel, yastıklar çok güzel tamam ama insan yorganı, pikeyi her neyse bir nevresime geçirmez mi. şimdi en alta çarşaf gibi bir örtü koyuyorlar, onun üzerine pike, onun üzerine ne bir başka örtü ve bunların hepsini ayak ucuna yatağın altına sıkıştırıyorlar. ama ne sıkıştırmak öyle ayağınla itip çıkaramıyorsun, yatmadan önce örtüyü yerinden çıkarıp yatılacak hale getirmen lazım, sonra sabah bir uyanıyorsun benim üzerimde sadece çarşaf, sevgilimde pike, en üstteki örtü yerde. biz bir türlü hepsini bir zapt edip yatmayı beceremedik. bir nevresime geçirseler de üşümeden uyusaydık iyi olurdu yani.




ama yine de amerikada en beğendiğim otel burasıydı, neden, çünkü kahvaltısı güzeldi. daha doğrusu bizim yiyebileceğimiz şeyler vardı. continental kahvaltı adı altında her katta açık büfe masalar hazırlıyorlardı. biz de jetlag yüzünden her sabah 6:30 da başlıyorduk didiklemeye. türkiye ye göre saat 14:30 olduğundan bol bol karnımızı doyurduk bu kahvaltılarla. kahvaltıda taze domates, zeytin falan tabi ki yoktu ama mozarella sticks lere şükrettik. portakal suları ve tereyağları güzeldi. sınırsız meyveli yoğurt vardı, daha ne olsun. en son otelden gezmeye çıkarken de çantamıza meyvelerimizi de atıyorduk.



fotoğraf biraz karanlık çıkmış ama otelin akşam üzerilerinde kokteyl saati vardı. her gün ücretsiz içki ve atıştırmalık servisi vardı bir minik salonda. ve gayet de güzeldi, italyan oteli olmasından dolayı çeşit çeşit peynir, pastırma, sucuk, taze sebze ve meze servisi oluyordu açık büfe. akşam yemeklerimizi böyle idare ettik denebilir çünkü en az yağlı yemek hakikaten burada mevcuttu. ağır yediğimiz öğle yemeklerinin üzerine hakikaten güzel gidiyordu. bir de biz öyle akşamları bir bara tıkılı kalıp, yüksek sesli müzikle oturmayı pek sevmediğimizden ve yine jetlag yüzünden sürekli erken yatmaya çalışmamızı bir nebze engelledi bu etkinlik.

oteli genel olarak çok beğendik, görevliler oldukça güler yüzlü ve yardımcıydı. yine gitsem burada kalır mıyım, tek ikilemde olduğum nokta daha üst katlarda kalmayı tercih edebilirim, biraz daha manzara ve güneş güzel olurdu. biz uçağa binmeden bir kaç dakika önce rezervasyon yaptırdığımız ve chicago ya gitmek gibi bir planımız olmadığından booking.com da ilk önümüze çıkan otele rezervasyon yaptırdık. şansımıza güzel çıktı ama muhakkak daha güzel yerler de vardır ve mutlaka chicago ya tekrar gitmek lazım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder