2 Mayıs 2011 Pazartesi

aydın tava ciğer salonu



aslında geniş bir edirne yazısı yazmayı planlıyorum ama bakalım ne zaman elim gidecek, biraz yemek, restoran yazısı yazasım var bugün. fotoğraf albümümü elden geçirirken meşhur edirne ciğerini yazmayı atlamayayım dedim ve hemen başlıyorum yazmaya. 2010- ekim ayında arabayı değiştirmiştik, malum istanbul yol şartlarında yeni arabanın özelliklerini pek inceleyememiştik. arabayı kaydırmadan sürekli yokuş in-çık, arabayı sürtmeden işe git-gel.bir uzun yola çıkalım dedik ama zaman da yok, epeydir ertelediğimiz edirne yoluna çıkmaya karar verdik.

amacımız hem arabayı denemek, hem de meşhur edirne ciğerini yerinde yemekti. edirne beklediğimizden de güzel bir yer çıktı, ki o ayrı bir yazı konusu, şimdi sadece "aydın tava ciğer salonu"ndan bahsedeceğim. gitmeden internette şöyle bir araştırdığımızda en iyi ciğercinin burası olduğuna dair bir çok yorum okuduk. yeri çok basit, çarşının içinde, çarşı da zaten avuç içi kadar bir yer. tam olarak eski caminin bir arka paralelinde, zaten kapının önünde sürekli bir kuyruk oluyor, kalabalığı takip edin, direkt bulursunuz. oldukça küçük bir mekan, ama servis hızlı, sürekli bir devir daim var, yani sıra olsa da bekleyin hemen alıyorlar içeri. geniş geniş oturmuyor kimse, yemeğini yiyor ve çıkıyor.



önce masaya ikram olarak kızarmış kuru biber ve domates-soğan tabağı geliyor ikram olarak, biberler acı. biz bir de cacık söyledik, oldukça kıvamlı bir yoğurt, üzerinde doğranmış salatalık ve zeytinyağı gezdirilmiş olarak geldi. gayet lezzetli yağlı bir yoğurttu. sonra da ciğerler geldi. 2 porsiyon ısmarlamıştık ama benimkinin yarısı kaldı, tabaklar bol kepçeydi. ciğerler hakikaten güzeldi, çerez niyetine yenilebilir, çıtır çıtır kabuklu ama içi pamuk gibiydi. anlatılanlar kadar varmış. 2 de kola içmemize rağmen hesap 26 tl geldi, işte istanbul'da sürekli kazıklanmış vatandaşın anadolu'da mutlu olduğu an.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder